15 Nisan 2013 Pazartesi

Peygamberimiz (sav)' in kimsenin bilmediği olayları bilmesi

Allah'ın Kuran'da bildirdiği mucize niteliğinde bir olay da Peygamberimiz (sav)'in eşlerinden birine verdiği bir sırla ilgilidir. Peygamberimiz (sav) hanımlarından birine gizli bir söz söylemiş, fakat hanıma bu gizli sözü saklamayıp başkasına haber verince Allah onun bu tavrını Peygamberimiz (sav)'e haber vermiştir. Peygamberimiz (sav) sır tutmayan eşine bunu bildiğini açıklayınca, eşi kendisine bunu kimden öğrendiğini sormuştur. Bunun üzerine Peygamberimiz (sav) bunu kendisine Allah'ın haber verdiğini açıklamıştır. Allah bu olayı Kuran'da şöyle bildirir:
Hani Peygamber, eşlerinden bazılarına gizli bir söz söylemişti. Derken o (eşlerinden biri), bunu haber verip Allah da ona bunu açığa vurunca, o da (Peygamber) bir kısmını açıklamış bir kısmını (söylemekten) vazgeçmişti. Sonunda haberi verince (eşi) demişti ki: "Bunu sana kim haber verdi?" O da: "Bana bilen, (herşeyden) haberdar olan (Allah) haber verdi" demişti. (Tahrim Suresi, 3) 

Peygamberimiz (sav) Allah'ın kendisine lütfu sayesinde ilim sahibi bir insandır. Allah kendisine kimsenin bilmesinin mümkün olamayacağı haberleri bildirmektedir. Eşinin yaptığı hatayı kendisine açıklaması da bu mucizelerinden yalnızca bir tanesidir. Öte yandan Allah bazı Kuran ayetlerinde de Peygamberimiz (sav)'e insanların gizli yönleri, düşünceleri ve eylemleri ile ilgili olarak kendisinin bilmesi mümkün olmayan pek çok bilgi vermiştir. Bu bilgilerin yanı sıra Peygamberimiz (sav)'e, onlara karşı nasıl davranacağını ve neler söyleyeceğini de bildirmiştir. Bu ayetlerden bazıları şöyledir:

Sonra kederin ardından üzerinize bir güvenlik (duygusu) indirdi, bir uyuklama ki, içinizden bir grubu sarıveriyordu. Bir grup da, canları derdine düşmüştü; Allah'a karşı haksız yere cahiliye zannıyla zanlara kapılarak: "Bu işten bize ne var ki?" diyorlardı. De ki: "Şüphesiz işin tümü Allah'ındır." Onlar, sana açıklamadıkları şeyi içlerinde gizli tutuyorlar, "Bu işten bize bir şey olsaydı, biz burada öldürülmezdik" diyorlar. De ki: "Evlerinizde olsaydınız da üzerlerine öldürülmesi yazılmış olanlar, yine devrilecekleri yerlere gidecekti. (Bunu) Allah, sinelerinizdekini denemek ve kalplerinizde olanı arındırmak için (yaptı). Allah, sinelerin özünde saklı duranı bilendir. (Al-i İmran Suresi, 154)
"Tamam-kabul" derler. Ama yanından çıktıkları zaman, onlardan bir grup, karanlıklarda senin söylediğinin tersini kurarlar. Allah, karanlıklarda kurduklarını yazıyor. Sen de onlardan yüz çevir ve Allah'a tevekkül et. Vekil olarak Allah yeter. (Nisa Suresi, 81)
Bedevilerden geride bırakılanlar, sana diyecekler ki: "Bizi mallarımız ve ailelerimiz meşgul etti. Bundan dolayı bizim için mağfiret dile." Onlar, kalplerinde olmayan şeyi dilleriyle söylüyorlar. De ki: "Şimdi Allah, size bir zarar isteyecek ya da bir yarar dileyecek olsa, sizin için Allah'a karşı kim herhangi bir şeyle güç yetirebilir? Hayır, Allah yaptıklarınızı haber alandır." (Fetih Suresi, 11)
Zarar vermek, inkarı (pekiştirmek), mü'minlerin arasını ayırmak ve daha önce Allah'a ve elçisine karşı savaşanı gözlemek için mescid edinenler ve: "Biz iyilikten başka bir şey istemedik" diye yemin edenler (var ya,) Allah onların şüphesiz yalancı olduklarına şahidlik etmektedir.
Sen bunun (böyle bir mescidin) içinde hiç bir zaman durma. Daha ilk gününden takva temeli üzerine kurulan mescid, senin bunda (namaza ve diğer işlere) durmana daha uygundur. Onda, arınmayı içten-arzulayan adamlar vardır. Allah arınanları sever. (Tevbe Suresi, 107-108)
Ayetlerde Allah'ın Peygamberimiz (sav)'e vahyettiği birçok gayb haberi bildirilmektedir. Münafıkların yalanları, tuzakları, içlerinde gizledikleri, gerçek niyetleri Allah'tan bir mucize olarak Peygamberimiz (sav)'e haber verilmiştir. Peygamber Efendimiz (sav), Allah dilediği takdirde kendilerini olduklarından farklı gösteren münafıkları da yüzlerinden tanıyabilmiştir. Kuşkusuz bu büyük bir mucizedir. Hiç kimse pek çok ibadeti yerine getiren, Müslümanların tavır ve konuşmalarını aynısıyla taklit eden, kendisini Müslüman olarak tanıtan ve hatta Peygamberimiz (sav)'le birlikte savaşa çıkan bir kişinin aslında ikiyüzlü bir din düşmanı olduğunu anlayamaz. Peygamberimiz (sav)'in ise Allah'ın bildirmesiyle bu kişileri tanıdığına dair pek çok hadis sahabelerden rivayet edilmiştir. Allah Peygamberimiz (sav)in sahip olduğu bu ilmi Kuran'da şöyle bildirmektedir:
Eğer Biz dilersek, sana onları elbette gösteririz, böylelikle onları simalarından tanırsın. Andolsun, sen onları, sözlerin söyleniş tarzından da tanırsın. Allah, amellerinizi bilir. (Muhammed Suresi, 30)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder